Oversettelse av "dit når" til Tyrkisk

Oversettelser:

oraya gittiğimizde

Hvordan bruke "dit når" i setninger:

Vi tar deg dit når vi er ferdige å fiske.
Balık avımız bittiğinde seni oraya götüreceğiz.
Jeg blir med dit når han reiser.
Bay Jaeckel, giderse beni de götüreceğini söyledi.
Sa ikke Bruno at jeg ville at han skulle dra dit når det var mørkt?
Bruno oraya hava kararınca gitmesini istediğimi söylememiş miydi? - Evet.
Deretter må vi lure ham dit når vi er klare.
Sonra da, hazır olduğumuz zaman onu oraya çekmemiz gerekecek.
Han sender en flaske champagne bort hit... og vil at du sender Steffie bort dit, når du er klar.
Buraya bir şişe şampanya yollayacak. Bir de işiniz bitince Steffie'yi göndermenizi istiyor.
Han drar dit når han vil skjule noe for broren.
Gizli sığınağı. Abisinden saklanmak istediğinde gider.
Vi skalflytte dit når Young Ju blir eldre.
Joung-Ju biraz daha büyüdüğünde biz oraya taşınacağız
Fortalte besteforeldrene dine deg at jeg gikk opp dit når du ikke var her?
Büyükannenle büyükbaban sen buralarda yokken oraya tırmandığımı söylediler mi?
Hvorfor dra opp dit når folk dør etter å komme ned hit?
İnsanlar buraya inmek için ölüyorken, niye yukarı çıkalım?
Jeg kan kjøre deg dit når vi har spist.
Kahvaltıdan sonra seni oraya götürebilirim. Harika, teşekkür ederim.
Og jeg vil gå dit når som helst for å være med deg.
Seninle olmak için her zaman oraya gidebilirim.
Og du fører hånden min dit når du er full nok.
Sen iyice sarhoşken elimi oraya doğru götürmüştün. Öyle olunca ben de sandım...
Etter at jeg la merke til henne dro jeg bare dit når jeg visste at hun jobbet.
Onu fark ettikten sonra sadece onun çalıştığını bildiğim zamanlarda gitmeye başladım.
En artig historie om en pike som drar dit når hun er trist.
Her üzgün olduğunda müzelere giden bir kızla alakalı eğlenceli sayılabilecek bir hikaye.
vi kan ikke risikere å ta AK-ene dit når Mayaene vet at vi er på vei.
Mayalar arkamızdayken o silahları oraya getiremeyiz.
På den ene siden, du gå dit når du drar dit.
Oraya gittiğinizde, bir yandan, oraya gitmek.
En fengselsbetjent skal følge deg dit når han ankommer.
Sağ olun müdürüm. Bugün başka bir vaka daha yaşanırsa ziyaretlerin iptal edilir.
Du emigrerer fra et land uten utleveringsavtale, da drar du dit når det blir vanskelig.
Suçlu iadesi anlaşması olmayan bir ülkeden göç ediyorsun, muhtemelen ne zaman bir skandal olur o zaman yine başını alıp gider.
Gå dit når jeg sier ifra.
Söylediğim zaman oraya git ve sakın hareket etme.
Vi ble sendt dit når alt begynte.
İşler boka sardığında ikimiz de buraya gönderilmiştik.
Be sir Cormac om å komme dit når han vender tilbake.
Sör Cormack döndüğünde, söyle yanıma gelsin. - Emredersiniz efendim.
Om vi tar Casterly Rock kan ikke Lannisterene flykte dit når du når King's Landing.
Casterly Kayası'nı alırsak sen Kralın Şehri'ne çıktığında Lannisterlar'ın kaçacak yeri kalmaz.
Jeg drar dit når det mørkner rundt 17.30, og parkerer noen kvartaler unna.
5:30'da oraya gidip hava kararınca arabamı birkaç blok öteye park edeceğim.
0.57519721984863s

Last ned vår ordspillapp gratis!

Koble bokstaver, oppdag ord og utfordre hjernen din på hvert nye nivå. Klar for eventyret?